BOZKIRDAN UYGARLIĞA TÜRKLERİN SERÜVENİ

ebook

By Cihan ALKAN

cover image of BOZKIRDAN UYGARLIĞA TÜRKLERİN SERÜVENİ

Sign up to save your library

With an OverDrive account, you can save your favorite libraries for at-a-glance information about availability. Find out more about OverDrive accounts.

   Not today
Libby_app_icon.svg

Find this title in Libby, the library reading app by OverDrive.

app-store-button-en.svg play-store-badge-en.svg
LibbyDevices.png

Search for a digital library with this title

Title found at these libraries:

Loading...

Her şey yazının icadı ile başladı. İlk dönemlerden itibaren insanlar yaptıklarını kayıt altına almaya çalıştılar. Mezopotamya'da tarımın gelişmesi ile birlikte insanlar yazılı kayıtlar tutmaya başladı ve buradan da yazı kullanılmaya başlandı. Yazı bulunmadan önce insanlar hesaplarını sopaya atılan çentiklerle hatırlamaya çalışırken zamanla üretimin artması ile birlikte buldukları yöntem yetersiz hale geldi. Böylece insanlar basit şekillerden müteşekkil ilkel bir yazı sistemi geliştirdiler. Mezopotamya uygarlıkları ve Mısırlılar bu işe öncülük etmiş olsalar da kısa bir sürede çevrelerindeki birçok medeniyet yazı ile tanışma fırsatı yakalamış oldu. Önceleri sert zeminlere ve kayalara çakmak taşları veya ucu sivri yontulmuş çubuklar ile yazılan yazıların yerini, zamanla Çinlilerin kandillerden çıkan isi, su ve bitki özü ile karıştırarak mürekkebi bulması ile farklı bir boyuta ulaşmış oldu. Tarihin bilinen en eski yazısı Sümerlere ait olan çivi yazısıydı. Sümerler yapmak istediklerini veya yaşadıklarını sembolik olarak resim çizerek yapıyorlardı. Zamanla bu yöntem düşüncelerin anlatılmasında yetersiz hale gelmeye başladı. Sümerler, zor bir coğrafyada ayakta kalmış büyük bir medeniyetti ve tekerlekten yazıya kadar uygarlık için önemli olan birçok araç gerecin icat edilmesinde önemli rol oynamışlardı. Dayanıklı olduğu için kil tabletlerin üzerine yazılan Sümer yazıları dönemlerinin siyasi, ticari ve dini birçok belgesini kayıt altına almaktaydı. Zamanla bu yazı diğer medeniyet merkezlerine tüccarlar aracılığı ile taşınmaya başlandı ve her gidilen yerde farklı ihtiyaçlar farklı sembol ve simgelerin yazılmasına neden oldu. Böylece her medeniyet birbirini etkilemekle birlikte kendisine has bir yazı dili meydana getirdi. Mısır uygarlığı ise yazı işini sanat ile buluşturdu. Antik Mısır uygarlığı tarafından bulunan ve resimlerden meydana gelen yazıya Hiyeroglif Yazısı denilmektedir. Bu yazıda belli olan işaretler bir kavramı temsil etmektedir. Daha çok Mısır tapınaklarında kullanılan Hiyeroglif yazı papirüs bitkilerinden elde edilen kâğıtlara yazılarak uzun bir dönem kalıcı hale geldi. Fenikeliler ise Mısır yazısını sade hale getirerek ilk alfabeyi oluşturdular. 22 şekilden oluşan Fenike alfabesi, ticari ilişkiler sebebiyle Asya, Avrupa ve Afrika'da kısacası Fenikeli denizcilerin uğradığı limanlarda kullanılmaktaydı. Yunanlılar da Fenike alfabesini değiştirerek bugün kullandığımız Latin alfabesinin çekirdeğini meydana getirdiler. Geçmişlerini öğrenmekten hoşlanmayan ve tarihe ilgi duymayan insan yok gibidir. Daha tarihin ilk dönemlerinden itibaren devlet adamları yaptıklarını diğer insanların öğrenmesini istemişler ve saraylarında resmi tarihçiler bulundurmuşlardır. Büyük ve köklü milletler arşiv çalışmalarını başlatmış ve yazının kalıcılığına inanmışlardır. İnsanları tarih öğrenmeye iten bir başka sebep ise yaşadıkları dünyayı anlama çabasıdır. Günümüzde meydana gelen hadiseleri anlayabilmek için olayların sebeplerini iyi bilmemiz gerekmektedir. Geçmişini bilmeyen toplumların dünyada söz hakkı da kudreti de yoktur. Zira geçmişini bilemeyen bir toplum gelecek hakkında bir iddiada bulunamaz. Tarih bilimi, geçmişte yaşananların nasıl meydana geldiğini insanlara uzun uzun anlatmaktadır. O sebeple tarih modası geçmeyen bir bilim dalıdır. Bir tarih kitabı asırlar boyunca okunur fakat asla eskimez. Yeni kaynaklarla zenginleşir, sayfa sayısı artar fakat güncelliğini muhafaza eder. Tarih, geçmişte yaşayan insan topluluklarının geçmişteki faaliyetlerini, birbirleri ile olan ilişkilerini yer ve zaman belirterek, sebep-sonuç ilişkisi içerisinde inceleyen sosyal bir bilimdir. Tarih insanlığa düşünce aşılayan, insanların farklı kültürleri, uygarlıkları ve toplumları tanımalarını sağlayan bilim...

BOZKIRDAN UYGARLIĞA TÜRKLERİN SERÜVENİ