Pek çok şeyi görebilmek için, kişinin gözleri açık olmalıdır. Fakat Allah ile öyle değil. Gözlerini çok fazla yakından bakarsanız, O'nu gördüğünüzü düşünürken aslında O'nu gözden kaçırabilirsiniz. Pek çoğumuz tam da bu hatayı yaparız. Allah'ı görmeyi umarak insanlara bakarız. Dinlere bakarız. Hatta aynaya bakarız. Kaçınılmaz olarak da hayal kırıklığına uğrarız, zira İlahi Kişi'nin daha güzel bir resmini ummuştuk. Sayısız insan Allah'tan dönmüştür, çünkü O'nu bir kişide ya bir toplulukta gördüklerini sanmışlar... ve açıkçası gördüklerinden hoşlanmamışlardır.

Elinizde tuttuğunuz kitap Allah hakkındadır. Allah'ı temsil etme iddiasındaki kişiler ya da dinler hakkında değil, fakat Allah'ın Kendisi hakkında, O'nun Kendisini karakterinin bir ve gerçek portresinde tasvir ettiği gibi.

Anlaşıldığı üzere, Allah tıpkı O'nun olacağını umduğumuz nitelikte bir kişidir. O son derece güzeldir. Fakat O'nu görebilmek için gözlerinizi kapatmanız ve kalbinizi açmanız gerekiyor. Gözlerinizi dünyamızda çok yaygın olan çirkin tanrı resimlerine kapatın ve zihninizi ve duygularınızı Allah'ın İsa Mesih'ın şahsındaki kristal berraklığındaki tasvirine açın.