Sign up to save your library
With an OverDrive account, you can save your favorite libraries for at-a-glance information about availability. Find out more about OverDrive accounts.
Find this title in Libby, the library reading app by OverDrive.

Search for a digital library with this title
Title found at these libraries:
Library Name | Distance |
---|---|
Loading... |
Cengiz Aytmatov'un güzel bir romanıdır: "Gün Olur Asra Bedel". Yazar bir güne neler sığdırmaz ki… Yaşadığımız süreç okuduğumuz, gördüğümüz ve bildiğimiz mevsimlerden farklı oldu. "Beşinci Mevsim" bir mevsimden ibaret gibi görünüyordu ki yanıldık. Şimdi "Altıncı Mevsim"deyiz. Bu ağır mevsim pek çok asrın sonbahar ve kışlarını sırtlayıp geldi. Tüm zamanlar harman olup, en ağır imtihanlar serisi olarak önümüze kondu.
İmam-cemaat arasında uyum yoktu. Mesafe sırıtıyordu. Doku ve insibağ uyuşmazlığı vardı. Kader, cemaati eledi, potalara aldı, yoğurdu. Sürecin anahtarı "sabır" oldu. Sabır, Sızıntı başyazısında şöyle tasvir edilir: "Sabır, ağrıları dindiren acı bir ot gibidir; hem can yakar, hem de tedâvi eder. Her sıkıntı bir kolaylığa gebedir ama haml müddetine sabretmek gerekir… Başlangıcı zehir, neticesi şeker-şerbet bir şey varsa o da, sabırdır."
Cemaat, Hz. Musa gibi "Gerçekten biz bu yolculuğumuzda epey yorulduk" diyecek kadar bitap düştü. Ama Allah'a şükür, artık İmam'ın cemaatiyle iftihar edeceği, cemaatin İmam'ı anlayabildiği günlere erdik.
Ellerimiz duada. Takdiri ilahiyi ve gayretullahı bekliyoruz. Ama şunun da çok iyi farkındayız: "Takdir-i ilahi ile karara bağlanan süre daralmaz. Varlığın bağrına konan tedricilik esası değişmez… Deryalar, damlalardan meydana gelir; ama damlanın deryalaşacağı zamanı büzmeye kimsenin gücü yetmez"