Ülkemizin bulunduğu seçim ortamı siyasal tartışmalara olan ilgiyi arttırmıştır. Demokrasi, çoğulculuk, insan hakları gibi kavramlar günlük hayatımızı daha fazla meşgul eder olmuştur. Kavramsal tartışmalar toplumsal ilgiyi tetikler. Ortaya çıkan tartışma ortamı mevcut statüko tarafından baskılanmak istenir. Tartışmaların köpürmesi çoğu zaman toplumsal bir kırılma ya da artan gerilime işaret edebilir.

Siyasal kurama ve devlete ilişkin her şey tartışılabilir. Bu tartışmalar eşit koşullarda cereyan ediyorsa sağlıklı bir duruma işaret eder. Ancak görüş ayrılıkları daha çok taraftarlık ve "safları sıklaştırma" amaçlı yapılıyorsa burada durum değişebilir. Çünkü taraftarlığı test etme veya taraftarı yönlendirme siyasette başarı olarak görülse de bu tür toplumsal dalgalanmaların sağduyulu bir mecrada ilerleyeceğinin garantisi yoktur. Ancak kamusal alanda farklı görüşler dile getirilebiliyor ve bu görüş sahipleri ulu orta suçlamalarla karşı karşıya kalmıyorlarsa toplumsal çıkarlar arasında makul bir denge kurulabilir.

Ancak bir tartışma ortamında eşitsiz koşullar dayatılıyorsa oradan büyük olasılıkla bir patolojik sonuç beklemek sürpriz olarak görülmemelidir. Siyasal iktidarlar hiçbir zaman homojen bir yönetim kadrosundan ibaret olmaz. Toplumun kendisi de algılar, hissedişler ve beklentiler açısından oybirliği içinde olmaz. Aksini düşünmek siyaseti, devleti ve toplumu tanımamak, ya da görmezden gelmek demektir. Oysa tarih toplumsal taleplerin her zaman yöneticileri dize getirdiğinin en meşhur tanığıdır. Böyle olunca demokratik ve çoğulcu, insan haklarına saygı ile onu en iyi koruyan bağımsız yargının sağladığı başarı hikayelerini yeterince irdelemek ve üzerinde düşünmek gerekir. Bu eserde özgürlükçü görüşlerin baskıcı rejim arayışlarına karşı galip geldiğini, ama her zaman galip geldiğini görmek mümkündür. İnsanı önemsemeyen ve insanı mutlu kılmayı amaçlayan siyasal rejimler ayakta kalamazlar.

Eserimizin elinizdeki 4.baskısı aslında 3.baskının tıpkıbasımı sayılabilir. Yeni eklediğimiz bazı kaynaklar olduğunu da vurgulamalıyım. Bunun dışında bazı cümlelerde düzeltmeler yaptım ve daha geniş bir kavram dizini oluşturuldu. Siyasete ilgi duyanların devlet kuramı, siyaset, toplumsal çıkar çatışmaları, özgürlükçü ve totaliter rejimlerin düşünsel dayanakları konusunda derli toplu bilgilere ulaşabildiği eserimizi yeniden sunmaktan duyduğum mutluluğu ve Astana Yayınları Editörü Sayın Adalet Kahvecioğlu'na olan minnet duygularımı okuyucularımla paylaşmak isterim.