İnsanın ezelden ebede devam eden zorunlu bir yolculukta olduğu muhakkak... Bu yolculuk, Ruhlar aleminden, ana rahminden, dünyadan, kabirden, berzahtan, mahşerden geçerek yolların ayrımına, cennet veya cehennem kavşağının başlangıcı olan sırat köprüsüne gelip dayanmaktadır...

Mükafat ve cezayı belirleyecek olan, insanın yolculuk esnasında dünya-ahiret dengesini nasıl algılayıp hayatına uygulayıp uygulamadığı ile alakalı...

İnsan çok defa dünyanın peşin ücretini tercih ederek kaybedenler tarafında yer almaktadır... Yüce Allah (cc) bu hakikati "Asra yemin" ederek anlatıyor ve insanların hüsranda olduklarına hükmediyor.

Bunun yanında; iman edenlerin, Salih amel işleyenlerin, tercihini haktan yana kullananların ve sabredenlerin hüsran yaşamayacaklarını ifade ederek iki cihanda kurtuluşa ermenin ip uçlarını vermiş oluyor...

Bu yolculuk ancak, hayatını kuran ve sünnet ışığında dizayn edenlerin başarıyla tamamlayabilecekleri bir yolculuktur. Bu yolculuk ancak kalbini Allah'la buluşturup kalp gözüyle ufukların ötesindeki ruhani lezzetleri daha ötelere gitmeden duyup hissedenlerin takılıp yollarda kalmadan hedefe ulaşacakları yolculuktur.

Bize düşen vazife en baştan bu yolun yolcusu olmaya, yolun zorluklarına katlanmaya, "lütfun da hoş, kahrın da hoş" diyerek, ihlas ve sadakatle, azim ve kararlılıkla yola devam etme kararlılığımızı sürdürmektir...

Yazarının kaleme aldığı hapishane hatıra ve okumalarından damıttığı hakikatlerin buluştuğu bu kitapta, çok farklı konuların analizlerini bulacaksınız. Yazarın kendine has üslubuyla kitaplaştırılan bu eserde, günahlardan steril koğuş ortamında el yazısı ile biriktirilmiş fikirlerin okurla paylaşılmış halini görmekteyiz. İstifadeli okumalar...

**