Sessiz Anlarla Örülmüş Bir Aşk

Emma Rossi, hayatın vahşi ve evcilleştirilemeyen detaylarında güzellik bulan bir botanik illüstratördür — ilkbaharda kiraz çiçekleri, mürekkebin sulu boya kağıdında dağılışı ve mum ışığıyla aydınlanmış bir odanın sıcaklığı. Duygularını açıkça belli eder ama geçmişte terk edilmiş olmanın verdiği korkuyla kimseyi fazla yakınına sokmaz.

Liam Bennett, hassasiyete, istikrara ve kırılan şeyleri tamir etmeye inanan bir mimardır. Ailesinin iflasının yarattığı travmayla, duygularını kilitlemiştir; zayıflığın çöküşe yol açacağından korkar.

Dünyaları fırtınalı bir öğle sonrası Café Lune'un önünde çarpışır — yırtılmış planlar, dökülen kahve ve mahvolmuş bir eskiz defteri onları birbirlerinin yörüngesine iter. Beceriksiz bir özürle başlayan şey, kısa sürede daha derin bir hâl alır: bahçelerde sessiz yürüyüşler, paylaşılan caz plakları ve sadece mum ışığıyla aydınlanan gece sohbetleri.

Ama aşk sadece çalıntı bakışlar ve fısıldanan itiraflardan ibaret değildir. Emma'nın özgür ruhu, Liam'ın kontrol ihtiyacıyla çatışır. Onun kilitli kalbi güvenmekte zorlanırken, Emma'nın tekrar terk edilme korkusu tereddüt etmesine neden olur. Beklenmedik bir fırsat onları farklı yönlere çektiğinde, karar vermeleri gerekir: Aşk, dağılma riskine değer mi?