İstanbul sadece bir şehir değil, yaşayan bir destandır. Boğaz'dan esen rüzgârıyla konuşur, minarelerinden yükselen ezanla çağırır, taş sokaklarıyla hatıraları fısıldar. Onu anlatmak, sadece tarihiyle, mimarisiyle veya coğrafyasıyla olmaz; İstanbul, en çok da yaşanmışlıklarıyla ve şairlerin yüreğine düşen mısralarla anlaşılır.

İlk antolojimiz olan 'Mısralarda Saklı İstanbul', bu kadim şehrin mısralar arasına gizlenmiş siluetini gözler önüne seriyordu. Elinizdeki bu ikinci kitap ise o silueti ete kemiğe büründürüyor; İstanbul'u yaşayan, nefes alan, özleyen ve özlenen bir şehir olarak sunuyor.

Bu kitapta da farklı dönemlerden, farklı fikirlerden ve farklı coğrafyalardan 99 şairin, İstanbul'a dair duygularını dile getirdikleri 100 şiir var. Şairlerin kimisi bir semte âşık oldu, kimisi bir aşkını bu şehirde yaşadı; kimi yalnızlığını martılara anlattı, kimi çocukluğunu bir sur dibinde unuttu. Kimi İstanbul'un sokaklarında bir hatıra buldu, kimi gözyaşını Haliç'e bıraktı.

İstanbul, bu antolojide bir şairin kelimeleriyle uyanıyor, başka birinin dizeleriyle dalgınlaşıyor, bazen geçmişin gölgelerinde soluklanıyor, bazen günümüzün karmaşasında hızla akan bir nehir gibi akıyor. Saraylar, camiler, kubbeler, köprüler, eski fotoğraflar, kalabalıklar, yalnızlıklar, hasretler... Bu mısralarda İstanbul, hem bir mekân hem bir zaman, hem bir özlem hem bir varoluş hâli.

Yıllarını İstanbul'da geçirmiş biri olarak, bu şehri artık sadece hatıralarımda değil, bir kitapta toplanmış şiirlerde de yaşatmaya çalışıyorum. Yıllardır gidip havasını soluklayamasam da onunla aynı ritimde atıyor kalbim. İstanbul, bana her zaman ilham veren, duygularımı çoğaltan ve düşüncelerimi derinleştiren bir sığınak oldu, oluyor ve olacağına inanıyorum.

Bu antoloji, İstanbul'a gönül vermiş herkesin ortak duygularını bir potada eriten, farklı kalemlerin aynı şehri farklı yönleriyle anlatmasını sağlayan bir zenginliğin ifadesidir. 'Mısralarda Yaşayan İstanbul', geçmişten bugüne uzanan şiirsel bir köprü; o köprüden geçen herkesin ruhuna İstanbul'dan bir parça bırakacağına inanıyorum.

Umarım bu kitap, İstanbul'un sizin için de bir şiire, bir nefese, bir özleme dönüşmesine vesile olur.

İyi okumalar...

Ali Topdağ