Mağara ve Saray

ebook

By Faruk Şimşek

cover image of Mağara ve Saray

Sign up to save your library

With an OverDrive account, you can save your favorite libraries for at-a-glance information about availability. Find out more about OverDrive accounts.

   Not today

Find this title in Libby, the library reading app by OverDrive.

Download Libby on the App Store Download Libby on Google Play

Search for a digital library with this title

Title found at these libraries:

Library Name Distance
Loading...

Hayat insan için daraltıcı bir dram sahnesidir. Çünkü kendisi dünyadan çok daha büyüktür. İhtiyarlaması bundandır. Dünya ona yetmez ve bir sıkışma yaşanır. İnsan dünyayı dünya da insanı hırpalar. Büzüşmeler, buruşmalar, vuruşmalar olur. Bu sahnede insanın çeşitli tesellileri vardır. Din bunların en büyüğüdür. Akıl, sanat, hayal gücü, sevgi ve haz hissi de bu cümledendir. Ama insanın en özgün tesellisi konuşabilmesi, ifade edebilmesi ve içindekileri dış dünyaya aktarabilmesidir. Bu yüzden bir insana uygulanabilecek en büyük şiddet eylemi onu konuşmaktan mahrum bırakmaktır. İfade hürriyetinden menetmektir.

Konuşamayan toplumlar yorgun toplumlardır. Konuşturulmayan insanlar mazlum insanlardır. 17/25'ten sonra başlayan ve esas yoğunluğuyla 15 Temmuz 2016 gecesinde projelendirilen büyük zulüm devresinde zalimlerin ilk işi mazlumu susturmak oldu. Zalime ve yardakçılarına sorulacak birkaç soruyla yerle bir olabilecek olan darbe projesi ancak korkunç bir susturmayla ve savunma hakkının gaspıyla hayata geçirilebilirdi. Bunu başardılar.

Faşizm hem susturmak hem de konuşturmaktır. Mazlumu sustururken zalimin zulüm dilini kullanan yandaşları ve sözde muhalifleri her gün yüzlercesiyle konuşturdular. Siyaset büyücülerine bilim büyücüleri, din büyücüleri, felsefe büyücüleri ve medya büyücüleri eşlik etti. Laikçi- Dinci- Milliyetçi bir alaşım rejimi kurdular. Ön plana din dilini koyarak halkın çoğunluğunu teke sütüne inandırmaya çalıştılar. Yani (hâşâ) "fetö" lâfına. Aslında bu halk çoğunluğu tekeden süt çıkmayacağını kısa zamanda çözecekti ve belki de çözdü. Ama bu ihtimalin zulmü bitirecek bir imkâna dönüşmesini laikçi muhalefetin rejimi destekleyen dili ortadan kaldırdı. Laikçilere verilen rol buydu. Sahte muhalefet yapmak ve rejimin dilini dincilerden daha katı ve daha salyalı kullanmak. Böylece muhafazakâr kesimi korkutup dinci iktidarın yanında tutmak. Dincilerin eliyle dini kıskaca almak ve dindarı kahretmek. Dinci reisi "öldü ölecek" kıvamında gösteren video çalışmaları laikçileri masayı devirmeden plana sadık kalma çizgisinde tuttu. Böylece uzun bir karanlık devrede simsiyah bir sükût yüreklere oturdu.

Bir hayali vardı çağın mazlumlarının. Yalansız bir dünyanın masmavi ışıkları altında hep birlikte yunup yıkanmak. Ağlaşarak anlaşmak. Severek düşünmek. Dertleşerek kucaklaşmak. Nefret dağlarını yıkıp sevgi bağlarında ve hoşgörü bahçelerinde buluşmak, gülmek, gül kokmak, gül dermek, gül vermek. Ama bırakmadılar. Ama fırsat vermediler. Ama anlamadılar. Ama kıskandılar. Ama kin kapanında kalleş kurşunlar attılar. Bir...

Mağara ve Saray