Hinduizm ve kuantum teorisi
ebook ∣ Kuantum ilkeleri ile Hindu felsefesinin kavramları arasındaki tüm analojiler: Brahma, Atman, Karma, Moksha, Dharma.
By Bruno Del Medico
Sign up to save your library
With an OverDrive account, you can save your favorite libraries for at-a-glance information about availability. Find out more about OverDrive accounts.
Find this title in Libby, the library reading app by OverDrive.

Search for a digital library with this title
Title found at these libraries:
Library Name | Distance |
---|---|
Loading... |
Doğu felsefeleri ile kuantum fiziğini karşılaştırmak, bizi gerçeklik anlayışımızı yeniden gözden geçirmeye davet eden büyüleyici analojiler ortaya koyuyor.
Kitabın amacı Hinduizm'in kadim felsefi gelenekleri ile kuantum fiziğinin ilkeleri arasındaki şaşırtıcı bağlantıyı keşfetmektir. İlk bölümde kuantum fiziğinin temel ilkeleri ve bu yeni bilimle bağlantılı felsefe son derece anlaşılır bir şekilde açıklanmaktadır. Devamında, okuyucuyu bu iki uzak gibi görünen gerçekliğin birbiriyle nasıl etkileşime girebileceğini ve birbirini nasıl etkileyebileceğini keşfetmeye yönlendiren çağrışımsal bir yolculuk yer almaktadır.
Hinduizm, derin metafizik ilkeleriyle, kuantum fiziğinin keşiflerini birçok açıdan öngören bir çerçeve sunmaktadır. Kitap Hinduizm'in bazı ana temalarını karşılık gelen kuantum kavramlarıyla karşılaştırmaktadır.
Brahman nihai gerçekliği, her şeye nüfuz eden birbirine bağlı bir bütünü temsil eder. Bu, parçacıkların aralarındaki mesafeden bağımsız olarak birbirlerine bağlı kalabildikleri kuantum dolanıklık kavramıyla uyumludur ve temel düzeyde ayrılığın sadece bir yanılsama olabileceğini düşündürmektedir. Upanişadlardan biri şöyle der: 'Tüm bunlar Brahman'dır', evrensel birbirine bağlılığı vurgular ve parçacıklara kütle ve dalga doğası veren Higgs alanını hatırlatır.
Brahman'ın bir tezahürü olan bireysel ruh olan Atman, bir parçacığın aynı anda birden fazla durumda var olduğu kuantum süperpozisyon merceğinden görülebilir. Bu, benliğin gerçek özünün birden fazla gerçeklik düzleminde var olduğu fikrini yansıtır.
Karma kavramı, Heisenberg'in belirsizliğine paralel olarak, bir ölçünün kesinliğinin diğerini etkilediği neden-sonuç yasasına dayanır. Dolayısıyla şimdiki zamandaki eylemler gelecekteki sonuçları her zaman öngörülemeyen şekillerde etkileyebilir.
Ölüm ve yeniden doğuş döngüsünden kurtuluş olan Mokşa, kuantum sisteminin kuantum özelliklerini kaybettiği süreç olan kuantum dekoheransında bir paralellik bulur. Bu geçiş, ruhani kurtuluş arayışına benzer şekilde, bilincin bir durumdan diğerine dönüşümünü temsil eder.
Dharma veya kişinin etik görevi, etkileşimlerin karmaşık bir sistemin davranışını etkilediği parçacıklar arasındaki korelasyonlarda yansıtılır. Dharma'ya uygun olarak gerçekleştirilen her eylemin uzun vadeli etkileri olabilir; benzer şekilde kuantum ilişkileri de evrenimizi şekillendirir.
Bu kitabın Hindu dinini değil Hindu felsefesini ele aldığını belirtmek gerekir.
Bu ayrım özellikle kuantum fiziği bağlamında önemlidir. Hindu dini bağlılık ve tanrılar tarafından kurulan kozmik düzenle ilgilenirken, Hindu felsefesi karmaşık, birbirine bağlı ve sürekli değişen bir gerçekliği anlamak için bir çerçeve sunar. Örneğin, Maya fikri - maddi dünyanın yanıltıcı algısı - kuantum fiziğindeki belirsizlik ilkesi ile paralellik gösterir; buna göre bir parçacığın konumunu ve hızını aynı anda tam olarak bilemeyiz.
Son olarak, din kolektif ve ritüel bir yoldur, felsefe ise daha bireysel ve tefekküre dayalı bir yoldur. Her ikisi de Hinduizmi zenginleştirir, ancak farklı bakış açıları ve hedefleri vardır. Dinde kişi ilahi olanla birleşme arayışındadır. Felsefede ise varlığın anlaşılması amaçlanır. Dolayısıyla bu iki boyut bir arada var olur, ancak aynı gerçekliği keşfetmek için farklı araçlar sunar. Swami Vivekananda'nın 1893 yılında Dünya Dinler Parlamentosu'nda söylediği gibi: 'Hinduizm bir din değil, insan deneyiminin sonsuz zenginliğidir'. Bu zenginliği ve karmaşıklığı mükemmel bir şekilde özetleyen bir cümle.