Kedi Adamlar

ebook

By Yusuf Solmaz

cover image of Kedi Adamlar

Sign up to save your library

With an OverDrive account, you can save your favorite libraries for at-a-glance information about availability. Find out more about OverDrive accounts.

   Not today

Find this title in Libby, the library reading app by OverDrive.

Download Libby on the App Store Download Libby on Google Play

Search for a digital library with this title

Title found at these libraries:

Library Name Distance
Loading...

Koridora çıkıp,
–Yardım edin, kimse yok mu? diye bağırmaya başladım.
Sesimin olanca gücüyle bağırıyordum ama çığlıklarım duyulmuyordu. Sanki karanlık bir kuyuya atılmıştım. Alt kata indiğimde resepsiyon çalışanı, yeni gelen müşteriyle ilgileniyordu. Ziyaretçi koltuklarının olduğu bölümde adamın biri kadın satmakla meşguldü. Satılık etleri iyice görünüp iştah kabartsın diye açık kıyafetler giydirilmiş iki genç kadın, üzgün bir yüzle kurbanlık koyun gibi yan yana oturuyorlardı. Nedense yanlarına gitme ihtiyacı içinde ayağa kalktım... Kadınlar beni görmüyordu. Çok süslü, makyajlı oldukları için hemen tanıyamadım. Bunlar benim çocuklarımdı. Biri üniversiteye, diğeri lise son sınıftaki kızlarım, mafyanın eline düşmüştü.
Öyle bir duygu kapladı ki içimi, sanki yüreğime üst üste iki balta darbesi aldım. Nefes nefese bağıran bir sesle, ellili yaşlardaki pezevengin boğazına sarıldım. Adamın üzerine yürüyordum ama ellerim hep boşlukta kalıyordu. Gücüm tükenince dizlerimin üzerine beton zemine çöküp ağlamaya başladım.
Hiç yokmuşum, kapı önünde ağlayan biri oturmuyormuş gibi, resepsiyon görevlisi müşterilerle ilgilenmeye, pezevenk kızlarımı satmaya devam etti.
Ayağa kalkıp çocuklarımın yanına gittim. Islak yanaklarımla, varlığımı hissetmeyen evlatlarımın gözlerinin içine bakıyordum.
Pişmanlık dolu bir sesle onlara,
–Özür dilerim yavrularım, dedim. Kurtaramadım sizi. Bu ülkenin korkunç şartlarında nasıl yaşayacağımı bilemedim. İyi bir baba olamadım. Kendimle birlikte sizi de ateşe attım.
Bir süre daha ağlayarak dizlerimin üstünde oturmaya devam ettim. İçim dayanılmaz acılarla dolup taşıyordu. Bir kez daha anlamıştım ki dünyada yalnızdım. Ne kadar bağırırsam bağırayım kimse beni duymayacaktı. Bir süre sonra sedyeye, oradan da ambülansa taşınan kendimi gördüm. Sedyedeki varlığım nefes almıyordu, ama gözlerimden yaşlar akmaya devam ediyordu.

Kedi Adamlar